-
1 hiçbir suretle
adv. by no means, in no degree, under no circumstances, in no way, never, by no manner of means* * *by no means -
2 by no means
hiçbir suretle -
3 under no circumstances
hiçbir suretle, hiçbir şekilde -
4 under no circumstances
hiçbir suretle, hiçbir şekilde -
5 by no means
katiyen, asla, hiçbir şekilde, hiçbir suretle, kesinlikle, kesinlikle olmaz* * *hiçbir suretle* * *1) (definitely not: `Can I go home now?' `By no means!) kesinlikle olmaz, hayır2) ((also not by any means) not at all: I'm by no means certain to win.) asla, hiçbir zaman -
6 suret
1. subst Form f; Art f; Äußere(s); Kopie f, Abschrift f; Miene f; Art und Weise f;suret çıkarmak eine Kopie anfertigen;sureti haktan görünmek den Unschuldigen ( oder die Unschuldige) spielen; den Wohltäter (die Wohltäterin) spielen;suretine girmek fig in seine Art schlagen;aynı suretle in derselben Art, genauso;bu suretle so, auf diese Weise;hiçbir suretle keineswegs;o surette in einem solchen Fall2. postp, konj … suretle, suretiyle indem, dadurch, dass …: fenalıkları kaldırmak suretiyle indem man die Mängel beseitigt, durch Beseitigung der Mängel -
7 never
adv. asla, hiçbir suretle, hiç, katiyen, hiçbir şekilde, hiçbir zaman, taş çatlasa, balık kavağa çıkınca————————interj. asla* * *asla* * *['nevə](not ever; at no time: I shall never go there again; Never have I been so angry.) asla, hiçbir zaman, dünyada- nevertheless -
8 in no way
adv. asla, bir türlü, hiçbir şekilde, hiçbir suretle -
9 in no way
adv. asla, bir türlü, hiçbir şekilde, hiçbir suretle -
10 for love or money
(in any way at all: We couldn't get a taxi for love or money.) asla, hiçbir suretle -
11 by no manner of means
asla, hiçbir suretle, katiyen -
12 in no degree
adv. katiyen, hiçbir suretle -
13 by no manner of means
asla, hiçbir suretle, katiyen -
14 in no degree
adv. katiyen, hiçbir suretle -
15 Fall
Fall m <Falls; Fälle> (Sturz) düşme, düşüş; (Situation) durum; (Problem) iş, mesele; (Ereignis) olay;auf jeden Fall her durumda, her halükârda;auf keinen Fall asla, hiçbir suretle;für den Fall, dass … -mesi durumunda;im Fall(e), dass … -diği takdirde;gesetzt den Fall, dass farz edelim ki … -
16 geringst
geringst adj en ufak;nicht im Geringsten asla, hiçbir suretle -
17 ვერავითარი
zm.hiç, asla, hiçbir suretle -
18 keinesfalls
keinesfalls ['--'-] advhiçbir suretle, katiyen, asla
См. также в других словарях:
VECHEN MİN-EL VÜCUH — Hiçbir suretle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BİR GÛNA — Hiçbir suretle. Bir suretle. Bir türl … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hemşire — is., Far. hemşīre 1) Kız kardeş, bacı İyi tanıdığım anasına ve hemşirelerine hiçbir suretle benzemiyor. Y. K. Beyatlı 2) Mesleki eğitim almış, hekimle iş birliği yaparak hastaya bakan sağlık çalışanı Koltuğunun altına bir hemşire gömleğini paket… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HERGİZ — f. Aslâ, kat iyyen. Hiçbir suretle … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
